top of page

Şair'ül İslam Yunus Kokan Sözleri

Yazarın fotoğrafı: Şair'ül İslamŞair'ül İslam

Bismillah bir intisab, bir istinad,bir nokta-i istimdaddır ki Kadir-i Mutlak Hâlık’ı, âciz-i mutlak mahluka yardımcı eyler.


~

İmanın şah damarı tevhiddir, şirk o şah damarı keserek imanı katletmektir.


~

Namaz bireyin, zekât toplumun direğidir.


~

Ruhun gıdası Kur’an, kalbin teneffüsü namazdır.


~

Şeref ve izzet parayla kazanılmaz; şeref ve izzetle para kazanılır.


~

Bilgi ve sevgi ilgi denen şefkatli validenin iki masum ve muhterem evladıdır.


~

Bedenin ameli olduğu gibi, kalbin de amelleri vardır.O amellerin en faziletlisi ilahi aşktır.


~

Malumat marifete inkılap etmediği sürece cehalettir.


~

Duygular kalpten, kalp ise ruhtan ders alır.


~

İnsan olmadan Müslüman olunmaz!


~

Tevazuda zirve ol; amma benlikte bir zerre bile olma!


~

Duyguların evveli dinlemek, direği okumak ve zirvesi ise şâirliktir.


~

Başkalarının kusuruyla meşgul olmayı terk eden, kendi kusuruyla meşgul olur ve nihayetinde Hakk’a vâsıl olur.


~

Tebessüm sadakadır, kahkaha illettir.


~

Aşk ile akan gözyaşları nârı nura inkılab ettiren alamet-i rahmettir.


~

Geçmişi değiştiremezsin; ancak nefes alıyorsan bil ki kendini affettirmek için geç kalmış değilsin.


~

Ameldeki nifak eğer tevbe ve istiğfarla temizlenmezse, zamanla itikada sirayet eder.


~

Bir insanı tanımak koca bir âlemi tanımak kadar müşkildir. Zira her insan başlı başına bir âlemdir.


~

Musibetlerin yağmur gibi yağdırılması meyyit letaifin ihyası içindir.


~

Bir senelik rızkını bir oturuşta yemediğin gibi, bir senelik ibadeti de şimdiden düşünüp dert etme!


~

Üflemekle sönenler kibrit misillü ışık verenlerdir.


~

Zafer sarhoşluğu içinde olanlar yenilgiye namzettirler.


~

Nefsine avans verirsen sonunda iflas edersin.


~

Dünya aldatıcı bir tüccardır.

~

Mevt bir davettir, bir beraattir. Âşığın Maşuk’a visalidir.


~

Kalp çobandır, nefs-i emmare kurt. Kurt sürüye saldırmak için çobanın bir anlık gafletini bekler.


~

İlmi okuyanlarda, hikmeti susanlarda arayınız.


~

Ömür dakikaları sayılı olan insanın, günün üçte birini uykuya ayırmasına şaşarım.


~

İnsan hata yapmayan değil, hatasını görebilen ve af dileyebilendir.


~

Ey nefsim! Sen namazı ayakta tut ki, namaz da dinini ayakta tutsun.


~

Şiir şâirsiz, resim ressamsız, sanat sanatkârsız olmadığı gibi; elbette mükemmel bir ilim ve hikmetle donatılmış insan ve kâinat da sahipsiz olmaz ve olamaz!


~

Ve öyle bir hayat yaşa ki sen dünyadan ayrıldığına değil, dünya senden ayrıldığına ağlasın!


~

Ey insan! İyi ölç, iyi tart, hesabını iyi yap. Yevm-i mahşerde evdeki hesabı pazara uymayıp da şaşkın şaşkın bakan adam gibi olma!


~

Sürekli dalaleti telkin eden şeytan ile sürekli marifeti ve hidayeti telkin ederek mücadele edilir.


~

Her işiyle, her fiiliyle mükemmel olan Zât-ı Kadir-i Zülcelal elbette mükemmel bir muhabbete layıktır ki bu nihayetsiz muhabbete aşk denilir.


~

Şirkin itikadi olanı var, ameli olanı var, kavli ve fikri olanı var. Hakiki Muvahhid Müslüman itikadi, ameli, kavli ve fikri her türlü şirkten uzak durandır.


~

Merkezinde Kur’an ve sünnet olmayan hiçbir mezhep, hiçbir meslek ve hiçbir meşrep dalaletten kendini muhafaza edemez.


~

Baki olanın kendisine, fani olanın eserine bağlanınız!


~

Dünyada uykusu büyük olanın mizanda hasenatı küçük olur.


~

Günün sekiz saatini yatakta, kalanını ayakta uyuyarak geçirenler bizi nasıl anlasın?


~

Kabirleri ve türbeleri ziyaret ediniz! Fakat kabirlerden ve türbelerden meded beklemeyiniz! Meded yalnızca Allah’tan dilenir ve yalnız O’ndan gelir.


~

Kur’an’dan daha doğru bir söz, Resûlullah (s.a.v)’den daha güzel bir örnek yoktur.


~

Sünnetten daha sağlam bir mezhep, vicdandan daha büyük bir müctehid yoktur.


~

Toprak altına giren her çeşit tohumu dirilten nihayetsiz bir hikmet ve kudretin insan tohumunu diriltmemesi ve (hâşâ) diriltememesi düşünülemez!


~

Evet, izzet ve şerefin tamamı Allah’a aittir. O Zât-ı Azîz-i Muizz dilediğine izzet ve şeref verir de o kimsenin ismini hem dünyada hem de ahirette yüceltir.


~

Allah dostlarının meclisi gül bahçesine benzer. Allah düşmanlarının meclisi bataklıktan ibarettir.


~

Güzelliğin enva’ı vardır: İmanın güzelliği, ilmin güzelliği, amelin güzelliği, ahlâkın güzelliği, ihlasın güzelliği… Hâ bir de sûretin güzelliği.


~

Ey nefsim! Oldu zannediyorsan kendini tam, bil ki delildir olduğuna ham.


~

Marifet hikmet-i hilkattir, tefekkür mukteza-i fıtrattır.


~

İnsanı insan yapan hayâdır.


~

Dua bir anahtardır.


~

Kâmil mürşid hâl ile örnek olandır.


~

Göz eseri görünce, öz müessiri görmeli.


~

Yokluktaydım Rabbim verdi vücûd, nasıl olur da etmem O’na sücûd?


~

Hakkı söyleyenler Hakk’ın himayesindedir.


~

Ey nefsim! Ne ise özün, o olsun sözün. Ne ise sözün, o olsun özün.


~

Değildir tesettür tarz, nass-ı Kur’an ile farz.


~

Allah örtü ile emretti gizlemeyi zineti, ne yazık ki bir kısım muasırlarımız, yaptı örtüyü en güzel zineti.


~

Nefsinin avukatı değil, hâkimi olmalısın.


~

İyilik döner durur, yapanı bulur; kötülük döner durur, yapanı vurur.


~

Verirsen malından zekât, artırır o malı Şekûr kat kat.


~

Yücelten de alçaltan da Allah’tır.


~

Dinsiz felsefe bir safsatadır.


~

Muhabbet eken aşk biçer.


~

Âlim bin düşünür bir söyler, cahil bir düşünür bin söyler.


~

Her gördüğünü tesettürsüzlükle suçlamak yerine, önce gözlerine tesettürü emret bak gereğine!


~

Büyük uykular kabre tehir edilmeli.


~

Kitap yüklenmek için akla ne gerek? İlmiyle âmildir âlim, bilmek gerek.


~

Edepsizle bir olmak ilme hürmetsizliktir.Kul dediğin her işi Allah için yapar.


~

İlmin şükrü tebliğdir.


~

Kimi ihtiyaçtan konuşur, kiminin konuşmasına ihtiyaç duyulur.


~

Âlimin ilmine, tebliğdir şükür. Zalimin zulmüne korkma tükür!


~

Ey sen âmir! Edemezsin kırdığın bir gönlü tamir, iyisi mi seç sen kendine güzel bir zamir.


~

Kál ile öğüt veren çoktur, hâl ile örnek olan yoktur.


~

İlimle tedavi edilmezse illet-i cehalet, bil ki artarak olur sonunda dalalet.


~

Kur’an’dır Allah’a ulaştıran hakikat, nefsindir eğer binebilirsen hakiki at.


~

Vermişse Allah bir kuluna ilm-i simayı, bir bakışta anlar yürekteki davayı.


~

Ey nefsim! Yılan gibi kıvrım kıvrım olup, yalanla oynama! Ok gibi dosdoğru ol, hedeften sapma!


~

Uyku beş saattir, çoğu kabahattir.


~

Sen Türk, sen Kürt, sen Arap’sın dediler, Millet-i İslâmiye’yi bu ateşle erittiler.


~

Uğradı mı bir beldede salihler atalete, fasıklar hâkim olur o beldeye elbette


~

. Kur’an sedası, ruhun gıdası; şirk kokan müzikse, olsa olsa ruhun belası.


~

Ey nefsim! Avukat gibi nefsini savunmayı bırak, hâkim gibi nefsini sorgulamaya bak!


~

Mümine yaraşmaz boş durmak, saltanat-ı hakiki kulûb üzerine taht kurmak.


~

Uyan ey insan ölüm var ayıl! Seni hikmete sevk eder akıl, hayvan gibi yaşayacaksak, ne diye verildi ki şu akıl?


~

Abdullah İbni Ömerler için, Ömer gibi pederler gerek! Yeni Fatihler için, yeni Akşemseddinler gerek!


~

Hakk’ı bilendir hakiki âlim, Hakk’ı tanımayandır asıl zâlim.


~

Samimi olanın zikredilir ismi Arş’ta, zıddı olanın ismi silinir en başta.


~

Her kişi kazancında dökmeli ak ter, elzemdir insana önce karakter.


~

En aziz kişi nefsine galip olandır, en âciz kişi nefsine mağlup olandır.


~

Ne dünya ne de ukba, gayemiz yalnızca ilahi rıza.


~

Ha bir cami yıkmışsın, ha kalp kırıp gönül yıkmışsın. Namazdan mânâ ne? Sen kâbeyi yıkmışsın!


~

Asla gözüne haramı gördürme! Bin latifeni bir bakışla öldürme!


~

Gözlerden akan yaşlar, turab-ı kalbi sular.


~

Ârif her musibetten bir ders-i ibret alır, cahil ne gelse başına kul yaptı sanır.


~

Şükür tohumdur sabır suyu; esirgeme ki suyu, yeşersin şükür tohumu.


~

Bil ki güldür onlardaki bağır, adavet ettiğin Allah dostu ise bedeli ağır.


~

Nimeti yalnızca Hakk’tan bil! Ta ki zikretsin hakkıyla O’nu dil.


~

Zannetme ki tevekkül sebepleri terk edip bir mûcize beklemektir, tevekkül esbaba müracaat edip neticeyi Hakk’tan dilemektir.


~

Kenz-i mahfiyi aradım durdum, o hazineyi kırık kalplerde buldum.


~

Kalp bir tarladır; kimi muhabbet eker, kimi nefret diker. Mahsulü ameldir, herkes ektiğini biçer.


~

Kabir büyük bir duraktır, sanma ölüm sana çok ıraktır, şu sararıp düşenler yapraktır, nasıl yaşarsan yaşa, sonun kara topraktır.


~

Dediler: “Riyazetle nefis ölür mü?” Dedim: “Hiç düşman geri çekilmekle ölür mü?”


~

Bir yıkılış bin kalkınıştır, bir mağlubiyet bin galibiyettir elbet. Mühim olan yenilgi içinde büyüyen, zafer-i ekberi görebilmek.


~

Âyâ zanneder misin zikirler gider boşuna? Zikir ayaklarıyla çıkılır merdiven-i aşkın arşına.


~

Gönül yapanlar bırakır arkalarında gül, gönül kıranlardan geriye kalan yalnız kül.


~

Nefretin misali bir çöl, kupkurudur, kurutur gör! Muhabbetin misali göl, hiç çöle benzer mi gör!


~

Azrail gelince insan etmeli tebessüm, Sevgili’ye götürene nasıl edilmez tebessüm?


~

Şâirim, sözün âlâsını bilirim, lakin cahilin karşısında konuşmayı, edepsizle bir olmayı, ilme hürmetsizliktir bilirim.


~

Elif gibi dimdik ol amma çok havalardan uçma, düşüşün fena olur sonra.


~

Dünya bir handır, ebedi kalınmaz. Baki için halk edilen kalp, faniye bağlanmaz.


~

Ey nefis! Fani dünyaya aldandın, hiç ölmem mi sandın, koca bir ömürde O’nun rızası için ne yaptın?


~

Sözün menbaı ne akıldır ne de lisan. Sözün menbaı mahall-i imandır bilmeli insan.


~

Ey nefsim! Sen oruç tutuyorsan oruç da seni tutmalı; Oruçtan mânâ, yalnız açlık sanma, amellerini ateşe atma!


~

Hadis, fıkıh, tefsir, kelam… İlmi talep ettim her an, akıp gider; durmaz zaman. Önce ihlâs derim o zaman.


~

Ey nefsim! Aç gözünü, olma kör, Sanat mûcizelerini gör. Bak, üzüm asmasının yaprağındaki nakşa, Tesâdüfî olması mümkün mü hâşâ?


~

Empatiyi terk eden insanlığını kaybeder.


~

Ey nefsim! Sen bilmediğinin âlimi; Bildiğinin cahilisin; Tevâzuyla insan olur, kibirle yok olursun.


~

Biz önce Müslüman’ız, Sonra Türk’üz. Biz önce Müslüman’ız, Sonra Kürt’üz. Biz önce Müslüman’ız, Sonra Arab’ız, Fars’ız, Çerkez’iz, Laz’ız…


~

Aşk; gül demek, bülbül demek, bülbüldeki vefâ demek.


~

Azaplara atar, bil! Hikmetsiz konuşan dil.


~

İnsan ölümsüz değil, sen Hakk önünde eğil.


~

Ey nefis! Tetiği çeken sensin, sonra da kader mahkumuyum dersin. İyilik gelse başına hepsi benimdir dersin, su-i ihtiyarından gelen bir kötülüğü, sahiplenmez; kaderindir dersin.


~

Ey nefis! Gel etme gurur! İbadettedir asıl onur. Kulûb bulur, Zikrullah ile huzur.


~

İster piyango desinler, ister loto, ister ganyan. Hepsi kumardır, bilsin bunu oynayan!


~

Nasıl oynar Müslüman kumar, haram lokmadan ne umar?


~

Özgürlüğe ölüm, kuşa bir kafes. Kim bilir, ne zaman verilecek son nefes? Zannetme hayattan gaye, sadece heves! Kâlû Belâ’yı nasıl unuttun, ey ruh, sana pes!


~

Geldin bir damla su ile, gidişin bir tohum ile; bu kibir gurur ne diye?


~

Aynı adama baktılar, farklı adlar taktılar. Şâir denen aynada, onlar kendilerine baktılar.


~

İlim başta taşınan elmastan bir yüktür, insan yükü nispetinde ihtiyatlı yürür.


~

Çok kandıran, hep aldatan; dünya yalan, var mı alan?


~

Bil ki bir an, ömür bu an; zıddı yalan, zıddı yalan.


~

Bir hiç iken var eden, Sen’sin beni halk eden. Sen’den gayrı kimim var, Sen’den gayrı kimdir yâr?


~

Sen’sin dil, dudak veren; Sen’sin el, ayak veren. Sen’den gayrı kimim var, Sen’den gayrı kimdir yâr?


~

Her verdiğin sümbüldür, Yûnus aşkınla bülbüldür. Sen’den bana gelen güldür; ister öldür, İster güldür. Ölüm benim düğünümdür.


~

Şol kalbim lütfunla sezer, mazlumun dilinde gezer, zalimleri tümden ezer, bu sözler dünyayı gezer.


~

Kırık kalbimde, bin şiir yeşerdi. Rabbim bir zerre muhabbetin, ebeden yeterdi.


~

Elden ele kitabımız, dilden dile hitabımız. Gönülden gönüledir, aşk denen ikramımız.


~

Satırlardan sadırlara, sadırlardan asıllara, asıllardan asırlara, aşk denen ikramımız.


~

Muhabbetin illerinde, tasavvufun başkentinde, Yûnus’un benliğinde; sarmaşık aşk, sarmaşık aşk…


~

Dua dua kanat çırpar, kuşlar Hakk deyu uçar; lâ maşuka illallah.


~

“Hu!” deyu aşka eser, rüzgâr emrinde nefer; lâ maşuka illallah.


~

Ağaçlar çiçek açar, yaprağıyla el açar; lâ maşuka illallah.


~

Zerre döner, dünya döner, aşkınla âlemler döner; lâ maşuka illallah.


~

Dost Dost’undan, hiç olur mu ayrı? Ey Rabbim, dost yoktur Sen’den gayrı!


~

Kömür içinde elmas gibidir her veli, insanlar içinde binler hikmetle gizli; hor görünür, gülünür sanılır bir deli.


~

İhlas ile sıradan ameller olur ibadet, ihlassız ibadet dahi olur helaket.


~

Ümit kesme Rabbinden! Yüz çevir, kesretten! Tövbe eyle, yürekten! Son nefese ermeden, ölüm sana gelmeden.


~

Aşkın ile ağlıyorum, su olmuşum çağlıyorum, yalnız Sana çağırıyorum, varlığınla gurur duyuyorum.


~

Hilim içindedir ilim.


~

Ömrüm güller içinde, güller gönlüm içinde, sırlar sırlar içinde, rüyaların içinde, cevabı bir niçinde.


~

Rabbim ne bildirdiysen hepsi doğru, ne olur uçur bizi Arş’a doğru!


~

Ey zalimler! Ey gafiller! Günahkâr gözlerinizle, gaflet dolu gönlünüzle, Allah’ı göremiyorsunuz diye, O’nu yok mu saydınız? Yoksa O’nu yok mu sandınız?


~

Ey Varlık! Gösterme darlık!


~

Bin ârif gördüm, hepsi suskundu. Bin cahil gördüm, susanı yoktu.


~

Müctehidin gayesi odur, olur marziyat-ı ilahi. Mübtedi’nin gayesi odur, olur marziyat-ı insani.


~

Hakk âşığı hakikatın elidir, halk nazarında yalnız bir delidir, mum gibi erir, etrafına ışık verir.


~

Hastalık, sıkıntı, musibet olur günahlara kefaret, yahut olur terakkiye alamet. Yeter ki sen güzelce sabret!


~

Diplomayla âlim olunmaz. Para kazanmak için, ilim tahsil olunmaz.


~

Rahmet-i Rahman şamil, ahkâm-ı Kur’an ile âmil, görür insan-ı kâmil.


~

Tasavvuf Allah’ı sevmek, Allah için sevmek, Allah için olmayan her ameli ve her sevgiyi Allah için terk etmektir.


~

İsraf etme zamanını, sen kalk kıl namazını! Hakk’tan dile amanını! Duyar O niyazını, ne hoş verir cevabını.


~

Ara dur, hilkatteki gayeyi bul! Hikmet budur, Hakk’a olmak güzel bir kul.


~

Terk edersen şol dünyada ihlası, görürsün ukbada gerçek iflası.


~

Ettin kendine yazık, günah ne kötü azık.


~

Vahiy önce gelir ey akil! Yerinde kullanılmalı nakil.


~

Ey nefsim! Sükut et, abes konuşmayı kes! Rüzgâr ol, hikmet es! Bilemez bizi herkes.


~

Kulaklarda aşk dolu dizeler, dudaklarda aşk kokulu sözcükler. Birdman Father bu dünyayı n’eyler? Muhabbet-i Vedûd bize, ebeden yeter.


~

Hakk’tan gelen ferman, tüm dertlere derman.


~

Hakk’tan ilham geldi sadırıma, sadırımdan döküldü satırıma. Aşk dolu sineler hatırına, yazılanlar ikram insanlığa.


~

Ölüm gelip çatmadan, kalbin son kez atmadan, dön kulluğa! Gel, eyle secde!


~

Yüzde gözdür, olur nur. İmandır gerçek onur.


~

Bir kez geldim dünyaya, âşık oldum Mevla’ya,. Yine gelsem dünyaya, sevdam yalnız Mevla’ya.


~

Marifetullah dediğin, Hakk’ı hakkıyla tanıyabilmek. İlmin güzelliğindendir, “Bilmiyorum.” diyebilmek.


~

Tebliğ için iman gerek, ilim gerek, irfan ger2ek, İlah’a adanmak gerek, Hakk adını anmak gerek, Rabb’e daim tapmak gerek, aşk ile kavrulmak gerek, yakmak için yanmak gerek.


~

Sussam fayda etmiyor, kelimeler yetmiyor, Rabbim Sen’den niyazım, nesl-i Kur’an muradım.


~

Tövbe alma söylemi ve eylemi kiliselerden edildi ithal, yerine iade edilmeli derhal.


~

Seni bir ömür, secdeye götürmeyen iman, cennete nasıl götürsün? Uyan ey insan!


~

İnsanlara acımayınız, insanları seviniz. Bu bizim meşrebimiz, eğer bilirseniz.


~

Şu dünya ki bir han, her anımız imtihan.


~

Ey nefsim! Yüreğine kin dikenleri dikmek yerine, muhabbet çiçekleri dik ki yüreğinden diline mis kokular süzülsün, dilinden sözlerine hikmetler dökülsün.


~

Gönüllerde kalanlar, gönül alanlar. Hakk dostu olanlar, Hakk’a adananlar.


~

İmansızlık beter eder, büyük nimet rükn-i kader. İman et, gitsin yeter! İman et, bitsin keder.


~

Üç günlük dünyaya kanan, Rabbi değil, nefsi anan, kendini ebedi sanan, odur nâr içinde yanan.


~

Hakikatı bulanlar mutludur, her daim umutludur. Okumak ne güzel bir tutkudur, bu tutkuda olanlar kutludur.


~

“Neden, niçin böyle?” deme! Sabret! Bak, gör tecelli edecek nice hikmet! İbretle seyret! Rabbine şükret!


~

Dil ile ikrar, kalp ile tasdik, amel ile ilân, ihlâs ile i’lam budur kâmil iman.


~

Bilmeli bunu gafil, olmamalı cahil. İlmiyle âmil, insan-ı kâmil.


~

O bir eldi, güzel elçi, Resûl geldi, davet etti. Duyduk ve uyduk, Hakk’a kul olduk.


~

Bilmemeyi ilim bildim, bilmeyi cehalet. İlimden gelen enaniyet var ya işte odur asıl helaket.


~

Aptala malum meçhul olur, abdala meçhul malum olur. Hakk’ı anan hakkı bulur, bizimle olan bizim gibi olur.


~

Sabret, gör! Bu sonuç sana özel, Allah yapar her şeyi en güzel.


~

Allah’tan başka yoktur hiçbir ilah, Resûl Kur’an’ı ne güzel eder izah, Melek-ül Mevt’i görünce gafil der: “Eyvah!”


~

Her nerede isen, Rabbi’nin yoluna dön, gel! İman eden yüreğe yoktur engel.


~

Yoksa eğer yüreğinde, hak adına hiçbir dava. Şeytan ve yardımcıları, alkış tutar böyle ava.


~

Bilsen ki karşındaki insan cahil, edersen onunla münakaşa, olursun sonunda gafil. Bir iken iki olur cahil.


~

Yoktur Sen’den başka hiçbir ilah, ey Yaradan! Ne olur kurtar beni, şu ayrılık denen yaradan!


~

Fatiha ki taleb-i hidayet, Kur’an’dır bu duaya icabet.


~

İmandan maksad önce hayâ. Hayâ eden yüzler benzer aya.


~

Ağız yaydır, kelimeler ok. Yayından çıktı mı ok, artık geri dönüşü yok!


~

Bak, mahlukat onu okuyor duy! Teslim ol, Kur’an’a uy! Tevekkül ne güzel bir huy.


~

Cismi büyük, fikri küçük, çıktı bir adam karşıma. Dedi: “Ey şâir bana baksana! Ben kadere inanmıyorum, ne anlatsan boşuna.” Dedim: “O da senin kaderin anlasana.”


~

Rıza-i ilahi olunca yalnız emel, ibadet olur her bir amel.


~

Ne güzel ayrıntı, göz üstüne nakşedilen kaş. Söyle! Kimdir, şu simayı nakşeden nakkaş?


~

Değildir kesreti terk, gerçek marifet. Kesret içinde de vahdet ile olabilmek, asıl marifet.


~

İman çıplaktır, elbisesi takva. Ne güzel zinet, bu elbisede hayâ.


~

Bir insan düşün ki samimi, olsa da hakiki bir ami, tek başına fetheder âlemi.


~

Davam gönlü tamirdir, uyku yeri kabirdir.


~

Korku olur cehalet, ilim en büyük cesaret.


~

Eğer gaye ise, görmek bir mucize. Bak, kendine öyleyse, gör binbir mûcize!


~

Hakkı ikrar içindir, övgü Allah içindir. Gayrısı niçindir?


~

Mesleğimiz tevazudan mürekkep, ilmiyle amel etmeyen olur merkep.


~

Nakış alkışlar nakkaşı, resim gösterir ressamı. Olmaz mı hiç şu hikmetli bedenin nakkaşı ve şu sanatlı simanın ressamı?


~

Muhabbetten Muhammed etti sudur, Muhammed’e muhabbet olur sürur, Muhammedsiz muhabbette yoktur huzur.


~

Dil ile esfel-i safilîn, dil ile a’lâ-yı illiyyîn, dil ile derin deniz görüne, dil ile girersin gönüle, dostun da düşmanın da o dil ile.


~

Ben istemem makam mevki, Rabbim Sen sev yeter ki. Kabir ne güzel bir ev ki, seyredilir cennetteki mevki.


~

Örümcek ağından bir yapı, onlarınki vehmi bir kapı, ehl-i küfür yutacak, mahşer günü hapı.


~

Gaflet dediğin ne çirkin bir nisyan, daldıkça ediyor insan isyan. Hoş görürsen insan olur İslâm, hor görürsen ziyan olur insan.


~

Bismillah diriliş, dua direniş ve sücûd yükseliştir.


~

Sınırsız özgürlüğün olduğu yerde özgürlükten söz edilemez.


~

Tasavvuf ahlâk-ı Muhammedîdir, edeptir.


~

Tasavvuf Allah’tan bir an dahi, göz açıp kapayıncaya dek olsa da, gaflet etmemektir.


~

Ey nefsim! Günün karanlığından değil, gönlün karanlığından kork. Zira gerçek karanlık odur.


~

Bir elma çekirdeğinden koca bir ağacı halk eden Zât-ı Rahim-i Hafîz seni o toprak altında yokluğa atıp israf eder mi? Düşün! İnkâr ne yaşamın olabilir senin ne de düş’ün.


~

Ey nefsim! Yûnus bin Metta (a.s) gibi nefsinden gayrı suçlayacak kimse arama ki nefis hûtundan, sefahet zulmetinden ve gaflet denizinden kurtulasın.


~

İnsan, şu misafirhane-i kâinatın en müşerref ve mükerrem bir misafiridir.


~

Tasarruf; fuzuli her sözün, lüzumsuz ve gayri zaruri her işin terk edilmesidir.


~

Herkese eşit muamele etmek adalet değil, bir nevi zulümdür. Zira adalet hakkın mizan ile taksimi ve takdimidir.


~

Şirkten tevhid ile, küfürden iman ile, nifaktan zikir ile, günahlardan tövbe ile temizlenilir. Ve Müslüman bedenen tertemiz olmalıdır ki ism-i Kuddûs’e parlak bir ayna olabilsin.


~

Şâirler toplumun kalbi ve duygularının en güzel tercümanıdır.


~

Şiir; hem bir dua, hem bir hikmet, hem bir nimet, hem bir ibret, hem bir davet, hem bir fikir, hem bir zikirdir.





İLETİŞİM








 
 
 

Yorumlar


bottom of page